Besmele, hamdele ve salat-ü selamdan sonra…Aziz okurlar! Devletimize, milletimize büyük geçmiş olsun. Mevla bir daha böyle sıkıntılar yaşatmasın. Bu meşum hareket neticesi öldürülen vatandaşlarımıza rahmet eylesin, şehitlik mertebeleri nasib eylesin. Böyle belalara maruz kalmaktan hem vatanımızı hem de diğer İslam beldelerini muhafaza eylesin. Âmîn... Müslüman basiret üzere olmalı her hadiseden ibret, her musibetten ders çıkarmalıdır. Allah’ın mülkünde onun irade ve takdirinin dışında bir şeyin meydana gelmesi mümkün değildir. Allah hakîmdir (hikmet sahibidir), her işinde sayısız hikmetler vardır. Âgâh (uyanık) olmalı, asla gaflete düşmemelidir. Belalardan kaçmalı, daima tedbir üzere olmalı, kadere isyan etmeden çarelere başvurmalıdır. Unutmamalıdır ki belalar-musibetler Rabbimizin bizi kendisine döndüren rahmet tokatlarıdır. Evet, büyük bir tehlike atlattık. İnşaallah en kısa zamanda kurular içinde yaşlar yanmadan failleri hakettikleri cezayı bulurlar. Bu alemde meydana gelen olaylarda görünen sebepler olduğu gibi görünmeyen sebepler de vardır. Her on senede ya da yirmi senede bir karşılaştığımız darbe ve darbe girişimlerinde zahiri sebepler hasbelkader malumdur. Zahiri sebepler üzerinde kafa yoran, tahliller, incelemeler, tesbitler yapanlar elbette çok olacaktır. İşin gerisinde batıni sebepleri de düşünmeliyiz. Görünürde birçok fail, suçlu bulmak mümkündür. Fakat bizim hiç mi kabahatimiz yok. Halbuki Allah (celle celalühü) şöyle buyurmaktadır: “Size isabet eden herhangi bir musibet, ellerinizin kazanmış olduğu (kötü) şeyler sebebiyledir. Yine de O (Allah), birçoğunu affetmekte (ve onlara ceza vermemekte)dir.” (Şûrâ:30) “O (insa)nlar kendi nefislerinde bulunan (güzel vasıflar)ı (kötüleriyle) değiştirinceye kadar gerçekten de Allah bir toplumda olan (nimet, âfiyet vesâir lütufların)ı (belâ ve azapla) değiştirmez.” (Ra’d:11) “Sana ne bir güzellik (iyilik-nimet) isabet ederse Allah’tandır. Ve ne bir kötülük (bela-musibet) isabet ederse sendendir (senin yaptığın günahlar sebebiyledir).” (Nisa:79) Bu ayet-i kerimeleri iyi düşünürsek olayların gerçek faillerini görür, sıkıntılardan nasıl kurtulacağımızı anlarız. Hazreti Ömer Efendimizin: “(Ahirette) hesaba çekilmeden önce kendinizi (dünyada) hesaba çekin.” buyurduğu gibi başımızı ellerimizin arasına alır da kendimizi hesaba çekersek göreceğiz ki bütün belalar Allah’ın dininden, kitabından ve Rasûlüllah Efendimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sünnetinden uzaklaşmamız, Allah katında kıymetli olana kıymet vermememiz ve onun katında kıymetsiz olana kıymet vermemiz sebebiyledir. Nitekim Kur’an-ı Kerimde Mevla’mız şöyle buyurmaktadır: “Ama her kim Benim zikrim (ve öğüdüm olan Kur’ân-ı Kerîm)den yüz çevirir (de, ona uymaz ve buyruğuyla amel etmez)se, gerçekten onun için (dünyada ve kabirde) pek sıkıntılı bir yaşantı vardır. Kıyamet günündeyse Biz onu kör bir halde (huzurumuza) haşredeceğiz! (O zaman) o: “Ey Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin? Hâlbuki ben (dünyada) gerçekten çok iyi gören biriydim!” der. O (Allah-u Teâlâ) buyurur ki: “İşte (sen de) böylece (davranmıştın Bana)! Bizim (pek açık seçik) ayetlerimiz gelmişti sana, ama sense onları terk etmiştin. İşte bugün sen de böylece (körlük ve azap içerisinde) terk edileceksin! İşte (şehvetlerine daldırıp, ayetlerimizden kör kalarak) haddi aşmış ve Rabbinin ayetlerine iman etmemiş olan kimseyi (suçuna uygun cezalarla) böyle cezalandırırız! Âhiret(te uğrayacakları cehennem) azabı ise, (dünyadaki darlıktan da, kabir azabından da, kör olarak haşrolmaktan da) elbette pek daha güçlü ve çok daha devamlıdır.” (Taha:124-127) Mevla Teâlâ Hazretleri cümle ümmet-i Muhammedle birlikte hepimize hakiki tevbeler ihsan eylesin. Kalplerimizi Kur’an’a çevirsin. Emir ve yasaklarına göre yaşayıp huzuruna alnı ak çıkmak nasib eylesin. Vatanımıza milletimize zeval vermesin. Şehitlerimize rahmet eylesin. Yaralılarımıza acil şifalar ihsan eylesin. Ülkemize ve bütün İslam alemine huzur ve sükunet bahşeylesin. Bu vesileyle; TSK içerisindeki kanunsuz yapılanmanın darbe girişimine karşı dik duran halkımızı bir daha tebrik ediyor ve böyle durumlarla karşılaşmaktan Allah’a sığınıyoruz. Allah’a emanet olunuz.
ŞEFİK KOCAMAN HOCAEFENDİ 19,07,2016
Featured Posts
- Blogger Yorumları
- Facebook Yorumları
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder