Featured Posts

İŞTE BUDUR HUMEYNÎ DEDİĞİNİZ (6)


[Hz. Ali ve Fatıma (r.anhuma) hakkında aşırılık]

Humeynî her bir Şii gibi Hz. Ali ve Fatıma konusunda aşırıya kaçan ve onların insanlar katındaki menzilesini çok daha fazla yüksek tutmak için hiçbir delili ve mesnedi olmayan ifadeler kullanmaktadır. Şunlar, Hz. Ali hakkında söylediklerinden sadece bir tanesi: “Şayet Ali Aleyhisselam Nebi Sallallahu Aleyhi ve alihi’ den önce ortaya çıkacak olsaydı kesinlikle gönderilen bir Peygamber olacak ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Alihi Şeriatı nasıl izhar ettiyse o da izhar edecekti. Bu da bu ikisinin ruhaniyette, maddi ve manevi makamlarda bir olmasından kaynaklanmaktadır.” [1] Bu ifadelerde de Humeynî Hz. Ali (r.a) ile Hz. Peygamber ﷺ arasındaki ruhaniyet, maddi ve manevi makamlardaki birlikten söz edebiliyor. İşte bu tavır, herkesi menzilesine yerleştirme itidalini bırakıp, “çok daha yüceltmem lazım” anlayışıyla hareket etmenin ve bu vesileyle ifrata kaçmanın adıdır. 

Hz. Fatıma ile ilgili de; normal bir kadın olmadığını ruhani ve melekûti bir kadın olduğunu, hakikatinde ilâhi ceberûtî olup insan ve kadın suretinde varlığa büründüğünü, bütün peygamberlerin hasletleriyle süslendiğini ve erkek olması durumunda Peygamber olacağını ve Resulüllah ﷺ’ın makamında olacağını belirtmektedir.[2] 

[Mushaf-ı Fatıma inancı] 

Şiilikte Mushaf-ı Fatıma diye bir inanç vardır. Bu inancın temeli Küleynî’nin “el-Kâfî”sindeki şu olaya dayanmaktadır: “Allah Nebi ﷺ’nin ruhunu kabzedince Hz. Fatıma (Radıyallahu Anha) Cenab-ı Hak’tan başka kimsenin bilemeyeceği derecede üzüldü. Allah (Azze ve Celle)’ da ona kendisini teselli edip onunla konuşacak bir melek gönderdi. Bu durumu Hz. Ali’ye şikâyet eden Hz. Fatıma’ya Hz. Ali “Bunu bir daha hissettiğinde ve bu sesi duyduğunda bana haber ver”dedi. Bu hadise bir daha tekerrür edip ona haber verdiğinde Hz. Ali eşi Fatıma’dan o anda duyduğu her şeyi yazdı. Ve böylece Fatıma’nın mushafını oluşturdu.[3] 

Bu sapkın itikada inanan Şiiler, Hz. Peygamber ﷺ’den sonra Hz. Fatıma’ya da vahiy geldiğine ve bunun da müstakil bir mushafı teşkil ettiğine inanmakta ve bu vesileyle bir kısım Şii’ler bu günkü elimizde mevcut olan Kur’an’ın eksik olduğuna inanmaktadırlar. Humeynî’de “Keşfu’l-Esrâr”ında Hz. Fatıma’ya geldiği iddia edilen bu meleğin gerçekten geldiğini ve bunun Kur’an’ın vaz etttiği akideye de zıt olmadığını söylemektedir.[4] Bizler onun bahsi geçen kitapta gerekçe olarak öne sürdüğü görüşlerin tahlilini yapacak değiliz. Zira böyle bir ameliye, bu makalenin hem maksadını hem de hacmini aşar. İlmi olan arkadaşlarımız bahsi geçen yere bakarak beyan edilen gerekçelerin zafiyeti ve tutarsızlığını rahat bir şekilde ortaya çıkarabilirler zaten.

[Sonuç yerine]

İslam tarihi ba husus yakın tarih çerçevesinde incelendiğinde her dönem bir takım maksatlı ellerin bilinçsiz toplumları rahatlıkla yönlendirdiği görülecektir. Bu, haddi zatında bir aldatma faaliyetidir. Vadiyi boş bırakan Âlem-i İslam’ın başına tilkilerin vali olarak tayin edilme faaliyeti. Humeynî’de bu bahsini yaptığımız faaliyetlerin bir neticesidir. İslam’ın omurgası mesabesinde olan ehl-i sünnet itikadını çökertme ve Müslüman toplumları Şiileştirme adına şaşkın balıklar için misinanın ucuna konulan tehlikeli bir av örümceğidir de diyebiliriz. 

Göz boyama için yaptırdıkları ihtilalle de yıllardır zaferi bekleyen Müslümanlara yine düşman eli ve müsaadesiyle kavuşulan bir başarının mukavvadan kahramanıdır Humeynî. Bu yazı onun sadece ne denli tehlikeli akideleri bünyesinde barındıran bir şahsiyet olduğunu nebzeten de olsa ortaya koymayı hedef alan bir yazıdır. Bu yazı Üstad Necip Fazıl’ın şu mısraının hedef olarak tayin ettiği amaca hizmet için kaleme alınmıştır:

Bize kalan aziz borç, asırlık zamanlardan; 

Tarihi temizlemek sahte kahramanlardan 

ÖMER FARUK KORKMAZ-------------------------------------
[1]Humeynî, “el-Erbaûne Hadîsen”, Daru’t-Teâruf s. 153[2]Muhammed Fadıl el-Mes’ûdî, “el-Esrâru’l-Fâtımiyye”, s. 354-5 [3]Küleynî, “el-Kâfi”, Kitabu’l-Hücce”, Babu zikri’s-sahîfe”, I/239,40-41[4]Humeynî, “Keşfu’l-Esrâr”, s. 145-47
Paylaş: Google Plus

Yazar: Ehli Sünnet Vel Cemaat Müdafaa

    Blogger Yorumları
    Facebook Yorumları

0 yorum:

Yorum Gönder