Featured Posts

KAMİL İNSAN OLMANIN YOLU

Besmele, hamdele ve salat-ü selamdan sonra… İnsan beden ve ruhtan müteşekkil (meydana gelen) bir varlıktır. Bununla birlikte asıl insan yani insanı insan yapan vasıfları içinde barındıran ruhtur. Bedenin terbiyesi (yetiştirilip olgunluğa ulaşması) en ilkel toplumlarda bile bilinen ve uygulanan bir iştir. İnsan zaten bedeninin faydasına olanı aramakta, ihtiyacını gidermekte başkalarının yönlendirmesine pek ihtiyaç duymaz. Tabiatından buna meyillidir zaten. Fakat iş ruhu terbiye etmeye, onu yetiştirip olgunluğa ulaştırmaya gelince bu ancak ruhu yaratan, yarattığı için de onun ihtiyaçlarını, o ihtiyaçların nasıl temin edileceğini en iyi bilen Allah-u Teâlâ’nın öğrettiği şekilde olacaktır. Ruh terbiyesi zordur. Çünkü ruh terbiyesi sadece dışardaki düşmana karşı değil bilakis asıl içerideki düşmana karşı yürütülmesi gereken bir savaştır. Nefis ve şeytan içeridedir. Bahusus nefis yetmiş şeytandan daha tehlikelidir.  Bu noktada Allah-u Zü’l-celâl Hazretleri nihayetsiz olan merhametinden, kemal-i kereminden insanoğlunu başıboş bırakmamış, mekândan münezzeh olduğu halde onu karşısına muhatap olarak almış, tarafından kitaplar indirerek, peygamberler ve onların varisleri olan ulema ve meşayıhı göndererek ona bu savaşta kâfi derecede yardım etmiştir. Nitekim sure-i Cumada şöyle buyrulmuştur: “O’dur ancak O Zât ki; (melek ve cin türünden değil de, anlaşmaları kolay olsun için) kendileri (gibi Âdem nesli)nden olan değerli bir Rasûlü (okuma-yazma bilmeyen) ümmîler arasında göndermiştir ki, o onlar üzerine O (Allâh-u Sübhânehû)nun âyetlerini peş peşe okumaktadır, onları tezkiye etmektedir (maddî ve manevî pisliklerden iyice arındırmaktadır), bir de kendilerine o (yüce) Kitab (olan Kur’ân)ı ve hikmeti(;sünnet ve fıkhı) öğretmektedir. Oysa şüphesiz onlar daha önce elbette apaçık bir dalâlet (ve sapıklık) içinde bulunmuşlardı.” İnsana düşen, ne idüğü belirsiz inanışlara, zamane tabirle ideolojilere saparak hayatıyla kumar oynamak değil Allah’ın indirdiği kitabı, gönderdiği peygamberlerin gösterdiği şekilde hayatına tatbik etmektedir. Allah’ın kitabından, peygamberlerinden, ulema ve meşayıhtan uzak kaldığı için ruh terbiyesinden mahrum olanların ellerine imkân geçtiğinde en vahşi hayvanların bile yapmayacağı nice zulüm ve rezaleti irtikâp ettiklerine ise tarih şahittir. “Yoksa sen sanıyor musun ki, onların pek çoğu gerçekten (anlattığın nasihatleri istekli bir kulakla) dinlemektedirler ya da (gördükleri bunca huccet ve ibretleri) anlamaktadırlar? Onlar ancak (duyduklarından ve gördüklerinden faydalanmayan birtakım) davarlar gibidir! Doğrusu onlar yolca daha da sapıktır (lar, çünkü hayvanlar sahiplerine boyun eğer, iyilik edenle kötülük edeni ayırt eder, faydasının peşine düşüp zararından sakınır, bunlar ise velînimetleri olan Rablerini bile tanımazlar. Öyleyse artık yola gelirler diye onları çok önemseme)!” (Furkan Sûresi:44) İnsana insanlık şerefini bahşeden vahiydir, dindir, şeriattır. İnsan, ruhunu terbiye ettiği miktarda insandır. Ruhun terbiyesi her ne kadar kitaplarda beyan edilmişse de kitaplardan alınıp hayata tatbiki hemen hemen müteazzirdir (mümkün değildir). Adetullah (Allah’ın adeti-kanunu) gereği işin erbabı büyüklerle maiyyet (beraberlik) şarttır. “(O hak din ile gönderilen zât) Allah’ın rasûlü Muhammed’dir. Onunla birlikte olan o (mümin) kimseler; kâfirlere karşı pek şiddetlidirler, kendi aralarında ise çok merhametlidirler.” (Fetih Sûresi:29) ayet-i kerimesinde bu manaya işaret vardır. Ey iman etmiş olan kimseler! (Râzı olmadığı şeylere yaklaşma konusunda) Allah’tan hakkıyla sakının ve (hem imanda, hem ahde vefada, özü sözü doğru olan) sâdık kimselerle beraber olun. (Tevbe Sûresi:119 ) ayet-i kerimesi ise açıkça bunu emretmektedir. Demek ki kamil insan ve hakiki Müslüman olmak için kamil insan ve hakiki Müslüman olan Allah dostlarıyla sadakat üzere beraber olmak lazımdır. Onlardan istifade edebilmek içinse beraberliğin nevilerini ve her neviye münasip edepleri bilmek ve gereğince amel etmek gereklidir. Mevla Teâlâ Hazretleri cümlemizi edebe muvaffak eylesin. Âmîn…

ŞEFİK KOCAMAN HOCA EFENDİ 30,06,2016
Paylaş: Google Plus

Yazar: Ehli Sünnet Vel Cemaat Müdafaa

    Blogger Yorumları
    Facebook Yorumları

0 yorum:

Yorum Gönder