Allah-u Teâlâ’ya hamd-ü senalar, Rasûlüllah’a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve onun al-u ashabına da salat-ü selamlar olsun. Geçenlerde bir arkadaşım; Hocam! Şu videoya bir bakar mısınız? diyerek evvelce tanıdığımız ve ehlisünnet olarak bildiğimiz bir hocaefendinin bir televizyon programında yaptığı açıklamayı gösterdi. Kayıtta sunucu bir soru yöneltiyor ve kendisinin açıklama yapmasını talep ediyor. Sunucunun; ‘Aman hocam! Şuna bir şirk deyiver.’ edasıyla yönelttiği soru şu: “Bir müridin mürşidi karşısında huzur ve huşu içinde durması ihlasla yapılan yüzelli yıllık ibadetten efdaldir (daha üstün ve kıymetli).” sözü hakkında ne dersiniz? Hocaefendi de mealen; bunun bir ibadet tesbiti mahiyeti taşıdığını ve bunun ancak Mevla Teâlâ tarafından yapılabileceğini söyler ve bunun yanlış olduğunu ifade eder. Kulun huzurunda durmakla Mevla’nın huzurunda durmanın kıyaslanamayacağını söyler. İlk bakışta doğru. Fakat günümüz dervişlerinin, selef-i salihinin kelamlarını terannüm edip kendi anlayışlarına göre manalandırmalarına aldanmamak lazım. Onların yaşantılarına bakarak tarihimizde iz bırakmış olan kıymetli zatları sığaya çekmek münasip bir davranış olmaz. Sözün aslı nedir, kimin sözüdür, ne manada kullanılmıştır, delili-dayanağı var mıdır? Araştırmadan hüküm vermek doğru bir tavır olmaz. Nasıl ki şu ahir zamanda alim geçinenlerin bir çoğu alimliğin içini boşalttılarsa tasavvuf ve tarikat ehli geçinenlerin de ekserisi tasavvuf ve tarikatın içini boşalttılar. Dolayısıyla yanlış yapanlara bakıp doğru yapanları dikkate almaksızın toptan hüküm vermek yanlış olur. Müslümanları töhmet altında bırakmak, kul hakkına tecavüz etmek ve daha vahimi işin aslını bilmeyenleri de yoldan çıkarmak olur. Gelelim sunucunun ve hoca efendinin eleştirdikleri ve tasvib etmedikleri kelama: Söz Mevlana Celaleddin er-Rûmî Hazretlerine ait ve aslı şöyle: “Allah dostlarıyla bir zaman (bir an) beraber olmak, yüz senelik riyasız ibadetten efdaldir.” Şimdi de dayanağını arzedelim: Rasûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in kâtiplerinden Hanzala el-Esedî (Radıyallahu Anh)’ın şöyle söylediği rivayet edilmiştir: Ebu Bekir (Radıyallahu Anh), bir gün bana rastladı ve; “Nasılsın ey Hanzala?” dedi. Ben de; “Hanzala münafık oldu!” dedim. Bunun üzerine o; “Subhanallah! Sen ne diyorsun!?” dedi. Ben; “Ey Ebubekir! Rasûlullah’ın yanında olduğumuzda O bize Cennet ve Cehennemi anlatıyor, sanki oraları gözle görmüş gibi oluyoruz. Ama dışarı çıktığımızda çoluk-çocuk, mal işlerine karışıp takıldığımız zaman çok şeyleri unutuyoruz.” dedim. O; “Vallahi, biz de bu durumla karşı karşıyayız.” dedi. Bunun üzerine Ebu Bekir ile birlikte Rasûlullah’a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gittik ve dedim ki; “Ya Rasûlallah! Hanzala münafık oldu!” Rasûlallah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); “Bu da nesi?” buyurdular. Ben; “Ya Rasûlallah! Biz senin yanında olduğumuzda bize cehennemi ve cenneti hatırlatıyorsun. Biz de gözle görüyor gibi oluyoruz. Senin yanından çıkıp çoluk-çocuk, mal islerine karışıp takıldığımız zaman çok şeyleri unutuyoruz.” dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Nefsim elinde olan Allah’a yemin olsun ki, şayet benim yanımdaki ve zikirdeki halinizi dışarıda devam ettirebilseniz, yataklarınızda ve yolda melekler sizinle musafaha ederlerdi. Lakin ey Hanzala! Bir müddet öyle, bir müddet de böyle.” Üç defa böyle buyurdular. (Müslim) Bu rivayetten anlaşıldığı üzere Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in huzurunda bulunmak başka yerlerde bulunmakla bir tutulamaz. Şimdi soralım: Bir kimsenin Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in huzurunda bulunması mı daha hayırlıdır yoksa kendi başına ibadet etmesi mi? Her akıl sahibi Müslümanın vereceği cevap elbette ‘Rasûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in huzurunda bulunmak’ olacaktır. Binlerce sene ibadet etmektense o mübarek huzurda bir an bulunmayı tercih etmeyecek bir tane mümin çıkacağına ihtimal bile vermiyorum. İşte peygamber varisi, vekili olduklarını yine Peygamber Efendimizin haber verdiği âlimlerin ve Allah dostlarının huzurunda bulunmakta da bu hususiyet ve bu sır vardır.
ŞEFİK KOCAMAN HOCA EFENDİ 09,05,2016
Featured Posts
- Blogger Yorumları
- Facebook Yorumları
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder