idrak edeceğimiz Kurban Bayramı Arefesi, gecesi ve gündüzüyle birlikte birçok fazîlet barındırmaktadır. Bu itibarla, Arefe gününün ihyâsı konusunda özenli davranmak, önemli fazîlet ve bereketlere erişmenin vesilesi olacaktır. Konuyla ilgili fezâile ve ibadetlere dair nakiller de, bu mübârek geceyi ve gündüzünü ihyâ edebilmek için lazım gelen ilmî ihtiva eden bilgiler olarak ayrıca önem taşımaktadır.
Arefe Gününün Fazîletleri
Câbir (Radiyallâhu Anh)’dan rivayet edilen hadîs-i şerîfe göre Arefe günü dünya günlerinin en faziletlisidir. (Ebû Ya’lâ, el-Müsned, no:2090)
Bu nedenle İmâm-ı Nevevî (Rahimehullâh): ‘’Şâfi’î mezhebinde tercih edilen görüşe göre, bir adam karısının boş olması hakkında tâlik yaparak: ‘Sen dünya günlerinin en faziletlisinde boşsun’ diyecek olsa, o kadın arefe günü boş olur’’ demiştir. (Nevevî, el-Mecmû’, 6/381)
Talha İbnu Budeydillâh (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edildiğine göre Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem): ‘’Şeytan Arefe gününde olduğu kadar hiçbir gün daha zelil, daha hor, daha hakir ve daha öfkeli olarak görülmemiştir. Bu da ancak Allâh Te’âlâ’nın rahmetinin yağdığını ve büyük günahları bağışladığını gördüğü içindir. Ancak Bedir günü ona gösterilen müstesna’’ buyurdu. O zaman ‘’Yâ Rasûlellâh! Bedir Günü o ne görmüştü?’’ denilince Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem): ‘’Cibrîl’in melekleri saf düzenine soktuğunu görmüştü’’ buyurdu. (Mâlik, el-Muvatta’, Hacc: 81, no.962, s.273; Beyhakî, Şu’abü’l-İmân, no.3775)
İbnu Abbâs (Radıyallâhu Anhumâ)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ‘’Şüphesiz bu (Arefe günü) öyle bir gündür ki, bugünde kulağına, gözüne ve diline sahip ol(up onları haramlardan koruy)an kişi(nin günahları) bağışlanır.’’ (Ahmed İbnu Hanbel, el-Müsned, no.3041, 5/165)
Bu müjde sadece Arafat vakfesi yapanlara has olmayıp, yeryüzünün neresinde o gün uzuvlarını haramlardan koruyup kollayanlar varsa hepsine şamildir. Nitekim Ubâde ibnu Sâmit (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerifte Rasulullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Arefe günü: ‘’Ey insanlar! Şüphesiz Allâh bugün size ihsanda bulunmuş ve aranızdaki kul hakları hâriç sizin için (sâir günahlarınızı) mağfiret buyurmuştur. Kötünüzü iyinize bağışlamış, iyinize de istemiş olduğu şeyi vermiştir. Artık Allâh’ın ismini okuyarak (Müzdelife’ye) inin’’ buyurdu.
Müzdelife’ye geldiklerinde ise Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:‘’Şüphesiz Allâh iyilerinizi bağışlamış ve iyilerinizi kötülerinize şefaatçi kılmıştır. O(Allâh), mağfireti indirir, o mağfiret de onları (kulları) kaplar. Sonra Allâh mağfireti yeryüzünde dağıtır da o bağışlama, dilini ve elini koruyanlardan tevbekâr olan herkesin üzerine düşer. İblis ve orduları ise Arafat dağları üzerinde (durup) Allâh’ın kullarına ne muamele yapacağına bakarlar. Mağfiret (bağışlama) nâzil olunca (gökten inince) İblis ve orduları helak çağırmaya başlarlar. O zaman İblis: ‘Ben nice zamanlar onları tahrik ettim (de) ne günahlar işlettim, sonra mağfiret geldi ve hepsini kapladı’ diyerek hayıflanır. Böylece onlar kendilerine beddua ederek hayıflı bir vaziyette dağılırlar.’’ (Heysemî, Mecma’u’z-zevâid, 3/568)
Âişe (Radıyallâhu Anhâ)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ‘’Allâh Te’âlâ’nın, Arefe gününden daha ziyade kulunu cehennemden âzâd ettiği hiçbir gün yoktur. Şüphesiz O elbette (Arefe günü vakfe yapanlara ve sâir yerlerde dua yapanlara rahmetiyle ve tecellisiyle) yanaşır da sonra onlarla meleklere karşı iftihar ederek: ‘Bunlar ne istiyor(lar da evlerini barklarını terk edip bu zor ve zahmetli mekânda ve zamanda toplanmışlar? Şimdi ben onlara isteklerini vermesem olur mu)?!’ buyurur.’’ (Müslim, Hac: 79, no. 3354, 4/197)
Abdullâh ibnu Amr (Radıyallâhu Anhumâ)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîf’te Rasûlullâh(Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ‘’Şüphesiz Allâh-ı Azze ve Celle Arefe günü ikindi vakti Arafat ehli ile meleklerine karşı iftihar eder de: ‘Şu kullarıma bakın; saçları, başları dağınık vaziyette toz duman içerisinde Bana gelmişler’ buyurur.’’(Taberânî, el-Mu’cemü’s-Sağîr, no. 575, 1/345)
Arefe Gününde Ecirler Katlanır
Enes ibnu Mâlik (Radıyallâhu Anh)ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: ‘’on günlerin her birinde (fazilet bakımından) ameller bin katıyla katlanır, Arefe gününde ise on bin kat katlanır.’’ (Beyhakî, eş-Şu’ab, 2/16)
Ferkad (Rahimehullâh) şöyle demiştir: ‘’Semânın kapıları her gece üç kere açılır. Cuma gecesi yedi kere açılır. Arefe gecesi ise dokuz kere açılır.’’ (İbnu Receb, Letâifü’l-me’ârif, s.490)
Arefe Gününün Fazîletleri Yalnız Hacı Adaylarıyla Sınırlı Değildir
Bu faziletleri işitenler, bu müjdelerin sadece hacca gidip Arafat vakfesine duranlar hakkında olduğunu sanmasınlar, zira Allâh Te’âlâ’nın lütf-u keremi mazeretleri sebebiyle geri kalanları da kaplayacak kadar geniştir. Bu hususta bazı hadîs-i şerifler de vârid olmuştur. Nitekim Enes ibnu Mâlik (Radıyallâhu Anh) şöyle anlatmıştır: ‘’Rasulullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Tebuk muharebesinden dönerken Medîne’ye yaklaşınca: ‘’Şüphesiz Medine’de öyle topluluklar bulunmaktadır ki siz nerede dolaştıysanız ve hangi vâdiyi geçtiyseniz mutlaka onlar sizlerle beraberdiler’ buyurunca sahabe-i kirâm: ‘Yâ Rasulallâh! Onlar Medîne’de dururlarken mi (bizimle beraberdiler)?’ dediler. Bunun üzerine Rasulullâh(Sallallâhu Aleyhi ve Sellem): ‘Onlar Medîne’deyken (sizinle beraberdiler, zira) mâzeretleri onları geri bıraktı (ama niyetleri sizinle cihada çıkmaktı)’ buyurdu.’’ (Buhârî, Meğâzî: 76, no. 4161i 4/1610)
İbnu Ömer (Radıyallâhu Anhumâ)dan rivayet edilen hadîs-i şerifte Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem): ‘’Kalbinde zerre kadar iman bulunan kimse yoktur ki Allâh Te’âlâ Arefe günü onu affetmiş olmasın’’ buyurunca bir adam: ‘’Yâ Rasûlallâh! Bu sadece Arafat ehli için midir, yoksa tüm insanlar için umumi midir?’’ diye sordu. Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem): ‘’Bütün insanlar için umumidir’’ buyurdu. (İbnu Humeyd, el-Müsned, no:840)
Arefe Günü Orucu ve Amelleri
Kurban Bayramı arefesi, sene içerisindeki günlerin en faziletlilerindendir. idrâk edeceğimiz bu günün ihyâ edilmesi bu sebeple daha bir önem kazanmaktadır. Arefe günün fezâiline dair haberleri daha evvel yayınlanmış olan bir makalemize kaydetmiş bulunduğumuzdan, bu yazımızda yalnızca Arefe gününe ait bereket yüklü amellerden ve dualardan bahsedeceğiz.
1- Teşrik Tekbirleri
Arefe gününden başlayarak Kurban Bayramının 4. günü ikindi namazına kadar 23 vakit farz namazı müteakip getirilmesi vacip olan teşrik tekbirleri hakkında detaylı malumat için (http://ehlisunnetvelcemaatmudafaa.blogspot.com.tr/... )
2- Arefe Günü Orucu (11 Eylül Pazar)
Arefe günü Zilhicce’nin dokuzuncu günüdür. Bu günde oruç tutmak müstehaptır. Ebû Katâde (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:‘’Arefe günü orucu geçen sene(nin günahları) için de gelecek sene için de kefarettir.’’(Müslim, Sıyâm: 36, no:2804, 3/167)İbnu Abbâs (Radiyallâhu Anhumâ)dan rivayet edilen edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlullâh(Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ‘’(Zilhicce’nin)on gün(ün)den her birinin orucu bir senelik oruca denktir.’’ Arefe gününün orucu iki seneye, Aşurâ gününün orucu ise bir seneye denktir.’’ (İsbahânî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, no:369, 1/246)Arefe günü orucunun müstehap olduğunu beyan eden bu mealde birçok hadîs-i şerîf vârid olmuştur. Orucu müstehap olan birçok gün varsa da bugünün diğer günlerden üstünlüğü vardır. Nitekim Âişe (Radıyallâhu Anhâ) şöyle demiştir: ‘’Sene içinde Arefe gününden ziyade oruçlu geçirmek istediğim hiçbir gün yoktur.’’ (İbnu Ebî Şeybe, el-Musannef, no:9809, 3/96)
3- Arefe Gününde Çokça İstiğfar ve Sadaka
Ebu’d-Derdâ (Radıyallâhu Anh)ın şöyle dediği rivayet olunmuştur: ‘’On günlerde oruca devam edin. Duayı, istiğfar ve sadakayı çok yapın, zira ben Peygamberiniz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)i:‘On günlerin hayrından mahrum olanların vay haline. Özellikle dokuzuncu gün(ü olan Arefe günün)ün orucunu bırakmayın, zira şüphesiz onda sayma bilenlerin sayıp bitiremeyeceği kadar hayırlar vardır’ buyururken işittim.’’ (Ebu’l-Leys es-Semerkandî, Tenbîhü’l-ğâfilîn, no:470, sh:327)
Oruç Tutacaklar İçin Bazı Mühim Hatırlatmalar
Bu anlatılanlar hac vazifesinde olmayanlar içindir. Hac vazifesini yapanlar, Arefe günü oruç tutmaları halinde Arafat’ta vakfe ve dua gibi amellerden zayıf düşecek olurlarsa oruç tutamazlar, tutarlarsa mekruh olur. Nitekim Ikrime (Radıyallâhu Anh)dan nakledilen: ‘’Bir kere biz Ebû Hureyre’nin evinde otururken bize Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in Arefe günü Arafat’ta oruç tutmayı yasakladığını haber verdi.’’ (Ebû Dâvûd, Savm:64, no:2442, 2/301) şeklindeki rivayet bu kişiler hakkındadır. Lâkin zayıf düşmezlerse iki ibadet arasını cem etmek gibi bir fazilete nâil olacakları için oruç tutabilirler. Fakat şunu da belirtelim ki bir insan Arafat vakfesinde olmasa bile, Arefe günü oruç tutması halinde o günün namaz ve dualarından zayıf düşeceğini biliyorsa duaya kuvvet niyetiyle oruç tutmasa, bu niyetinden dolayı orucun sevabından mahrum olmaz.Nitekim Süfyân-ı Sevrî ve Urve (Radıyallâhu Anhumâ)dan rivayete göre Atâ (Radıyallâhu Anh)şöyle demiştir: ‘’Her kim duaya kuvvet bulabilmek için Arefe günü oruç tutmazsa, o kişiye oruçlunun ecrinin bir misli ihsan edilir.’’ (Taberî, Tehzîbü’l-âsâr, 1/202; Abdürrezzâk, el-Musannef, 4/284; İbnu Hacer el-Askalânî, Fethu’l-Bârî, 2/280)
0 yorum:
Yorum Gönder